Erdal Çelik – 40 Yılın Öyküsü

12
Erdal Çelik

Birkaç yıl önceydi galiba tam hatırlamıyorum yine 90lar şarkıları dinliyorum. ”Şimdi 90lar” adında bir albüme denk geldim. Hazine bulmuş gibiydim. 2 CD ve hepsi harika ama bir şarkı dikkatimi çekmişti. 2.CD de bulunan ”Gittin Gideli”… Altyapı ve düzenleme olarak tam bir 90lar şarkısıydı ama şarkıyı söyleyen kişinin sesi çok hoşuma gitmişti. Eee tabi durur muyum 😀 küçük bir araştırmaya giriştim ama fazla üstüne gitmedim. Tek öğrendiğim şey şarkıyı söyleyen kişinin Erdal olduğu ve şarkının söz ve müziğinin de kendisine ait öğrendim. Sonra da araya başka şeyler girdi unuttum. Ta ki blog açıp araştırmalarımı yazıya dökme fikri aklıma düşene kadar… Eeee bu kadar girizgah yeter hadi başlayalım 😉

Erdal Çelik Kimdir ?

1959 yılında Ankara Polatlı’da memur bir babanın dördüncü çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babası memur olduğu için ilkokulu Erzurum’da, ortaokulu Ankara Gazi Ahmet Paşa Ortaokulu ve Demetevler Lisesi’nin orta bölümünde, liseyi de Ankara Yenimahalle  Endüstri Meslek ve Teknik Meslek Lisesi ”Elektrik Bölümü”nde tamamlamıştır. İlk denemesinde üniversiteyi kazanamayan Erdal, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü ”Müzik Bölümü”ne başlamış, ancak okulun olaylarından sıkılıp ilk senede okulu bırakmıştır.

TRT ile İlk Deneme

Aslında internetteki arama motorlarından Erdal ile ilgili arama yaptığımızda karşımıza ilk çıkan 1985 yılında Güneş Gazetesi’nin açtığı yarışmada Emel ile birinci olup ikili kurmasıyla müzik hayatına başladığından ibaret bir kaç yazıdır. Ancak işin aslı öyle değil. Erdal, 1976′ da TRT’nin açtığı bir ses yarışmasında 200 kişi arasından ilk 5’e girmiş, hem radyoda hem televizyonda programlara katılmıştır. Bu aslında Erdal’ın profesyonel şarkıcılığa attığı ilk adım olarak kabul edilebilir. Üniversiteyi bırakması ardından ağabey ve ablasının yönlendirmesiyle dönemin en ünlü orkestrası İlhan Feyman Orkestrası’nda çalışmıştır. Uğur Sezer ve Haluk Kılıç orkestralarıyla da çalışan Erdal, 1982 yılında Grup Lokomotif elemanlarıyla beraber askerlik görevine başlamış. Askerlik görevi boyunca Grup Lokomotif ile beraber birçok sanatçıyla çalışmıştır.

Bilinmeyen İlk Albüm

Şimdi yolculuğun belki de en garip bölümüne geldik. Gariplik şu sebepten kaynaklanıyor. Erdal ile ilgili araştırmalarıma önce evden internet üzerinden başladım. Sözlüklerde Erdal’la ilgili yazılanları okurken Uludağ Sözlük‘teki Erdal Çelik başlığı altında bir entry dikkatimi çekti. Entry aynen şöyleydi:

ünlü olmadan önce 1983’te aşk değil adlı taverna tarzında albüm yapmış şarkıcı. ispatı için: http://galeri.uludagsozluk.com/r/31506/+

4

Resme dikkatli bakınca açıkçası inanamadım. Bu bildiğimiz Erdal’dı. Soyadını da kullanarak çıkardığı bu albüm 1983 yılında çıkmıştı. İnanmayıp biraz daha kurcalayınca albümün kayıtlarını da buldum. Kayıtları dinleyince ikna oldum. Albüm tavernadaki klavyeden kaydedilmiş, arabesk şarkıların bulunduğu bir albümdü. Üstüne üstlük gayet arabesk bir üslupla şarkıları seslendiriyordu. Belki bir ara kayıttır diye düşündüm ama Erdal saçlarını meşhur olduğu andaki uzun halinden 1995 yılındaki albümüne kadar kestirmemişti. Bu da albümün Erdal’a ait olduğuna inanmamı sağlamış, ve beni oldukça şaşırtmıştı. Merak edenler için albüm kayıtları…

Erdal Çelik – Aşk Değil 1983 1

Erdal Çelik – Aşk Değil 1983 2

Emel – Erdal Yılları

2
Emel Erdal

Askerlik dönüşü teyzesi Güneş Gazetesi’nin yarışmasından söz etti ve Erdal İstanbul’un yolunu tuttu. 250 kişi içinden elemelerle 5 kişiye indirilen kişiler arasından kadınlarda Emel(Müftüoğlu), erkeklerde Erdal(Çelik) birinci oldu. Daha sonra ikili olmaya karar verip Atilla Özdemiroğlu’nun kapısını çaldılar. 18 Haziran 1984 tarihli Hey Dergisi’nin ”Bu Gençlere Dikkat” başlığı altında çıkan röportajda Erdal bu süreçten şu şekilde bahseder:

Atilla Özdemiroğlu’nun yetiştirmek ve lanse etmek üzere yeni sanatçı adayları aradığını duyduk, Emel’le konuşarak başvurmaya karar verdik ve Atilla Ağabey’in zilini çaldık. Bizi çok içten karşıladı dinledi ve beğendi. O andan beri ART Yapım’a bağlıyız.

Hey Dergisi 18.06 1984

İkili röportajın devamında festivallere katılıp müziği Atilla Özdemiroğlu’na ait şarkıları bant yapmaya başlayıp yakın zamanda bir LP çıkaracaklarını duyurur.

İlk Albüm ”Öyle Bir Aşk”

Ve ikili sonunda muradına ermiş, albümlerini çıkarmış ve TRT onayından geçirmişti. Sözü Aysel Gürel’e, müziği Atilla Özdemiroğlu’na ait olan ”Sevdim Seni” ile arabeskin hüküm sürdüğü müzik piyasasına pop müzik adına taze kan olarak girmişlerdir. Açıkçası söz yazarı ve besteci olarak kendini kanıtlamış Aysel Gürel ve Atilla Özdemiroğlu ortaklığının şarkısı olmasına rağmen beğenmediğimi ve vasat bulduğumu söylemek isterim. Müzik Eleştirmeni Yavuz Hakan Tok‘un da dediği gibi ”Şarkıların hemen hepsi Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye finallerinden kaçmış gibi duruyordu”. Ne yazık ki ben Yavuz Hakan Tok kadar şanslı olup o yıllarda yaşayamadığım ve bu yıllarda albümü internet ortamında bulamadığım için tamamını dinleyemedim. Ama ”Sevdim Seni” şarkısını dinlediğimde ona hak verdim.

Albümde bulmadığım bir Emel Erdal şarkısı olan ”Gül Dünyaya Gül”ü biraz daha çok sevdiğimi söylemeliyim. O da Eurovision koksa bile hoşuma gitti açıkçası…

Emel Erdal Altın Güvercin’de

İkili 1986 yılında sözleri Aysel Gürel, düzenlemesi ve müziği Buğra Uğur’a ait olan ”Üzüm Buğusu” ile Kuşadası Altın Güvercin Müzik Yarışması’na katılmış ancak herhangi bir başarı gösterememiştir. Yarışmadan sonraki hafta yayınlanan Hey Dergisi’nde şarkının ikili tarafından başarılı yorumlandığı ve ilk 5’te yer alması gerektiği söylense bile…

Ardından 1987 yılında da Emel Erdal ikilisi ”Bir Mimoza Kokusu” isimli şarkı ve ikiliye Seden Gürel ve Halis Bütüney’in de dahil olarak dörtlü seslendirdikleri ”Şehirli Kız” şarkılarıyla yarışmıştır. Şehirli Kız şarkısıyla Yurdaer Doğulu özel ödülünü kazanmıştır.

Emel Erdal Eurovision Türkiye Elemeleri’nde

Eeee Altın Güvercin’e katılmak olur da Eurovision’a katılmamak olur mı? Olmaz tabiki 😀 İkili 1987′ de Kayahan’ın ”Güneşli Bir Resim Çiz Bana” şarkısında Nilüfer, Yeşim – Ayşe topluluğuna dahil olarak yarışmada boy gösterdiler. Şarkı bir başarı elde edemedi ve elemeleri geçemedi.

Yıl 1988 olduğunda Emel Erdal bu sefer ikili olarak belki de en sevdiğim şarkılarıyla Eurovision Türkiye Elemeleri’ne katıldılar. 80lerin sentetik klavye altyapılarıyla bezenmiş şarkı hareketli ve eğlenceli olmasına rağmen elemeleri geçemediler. İşte ”Aşk Yaşamaya Değer” ile Emel Erdal…

İkili son olarak 1989 yılında ”Pardon” isimli şarkıyla Eurovision Türkiye Elemeleri’nde şanslarını denemişlerdir. Şarkı melodik açıdan tipik bir Eurovision şarkısı olup önceki yıldaki şarkılara göre daha ağır tempoda ilerleyen bir parçadır. Orkestranın daha fazla dahil olduğu bu parça elemeleri geçememiştir.

”Alaturka Benim Canım” ve Adım Adım Ayrılığa

7

Bunca festivaller elemeler derken Emel Erdal ikilisi yeni albüm hazırlığına girerler. Ancak ses uyumsuzlukları ve aslında yapmak istediklerinin farklı olması onları adım adım ayrılığa sürükler. BOOM Müzik Dergisi’nin Ağustos 1990 sayısında Ata Mendos’un ikiliyle yaptığı röportaj malumun ilanı gibiydi. ”Belki de Son Beraberlik” ismiyle yayımlanan bu röportajda Erdal:

Emel’le olan ayrılıktan sonra ilk olarak geçen seneki Altın Güvercin Yarışmasına katıldım ve ikincilik elde ettim. Sonra lokal gibi yerlerde çalıştım. Şu anda beste üretiyorum. Kendi bestelerimden oluşan bir kaset çıkarmak istiyorum.

Emel de buna benzer bir açıklama da bulunup bu albümün birlikteliklerinin gidişatını belirleyecek en önemli etken olduğunu söylüyor.

Erdal ayrıca röportajın devamında son albümleri ”Alaturka Benim Canım” hakkında içine sinmeyen bazı şeyleri açıklıyor:

Erdal: Olaya tek tek bakıldığında güzel parçalar var. Ama zannediyorum yanlışlar da var. Yanlışların başında aranje yanlışlığı geliyor. Bizdeki çoğu aranjör besteci ile aynı doğrultuda değil ve eleştirileri kabul etmedikleri  gibi fikirlere de saygıları yok. Kendi bildiklerini yapıyorlar.

Açıkçası bende albümün tamamına ulaşamasam da bazı şarkılarını dinledim. Albümün en önemli özelliklerinden biri Emel ve Erdal’ın bazı şarkıları bireysel söylemesi, çıkış şarkısının sonradan çok iyi tanıyacağımız Fergan Mirkelam’a ait olması ve Erdal’ın besteci kişiliğiyle de albümde yer almasıdır. Röportajı bulup okuduğumda isteksiz ve yaptıkları albüm içine sinmemiş bir ikili vardı. Albümdeki ”Gittin Gideli” Erdal’ın Altın Güvercin’deki 2. olduğu ve yıllar boyunca hatırlanacak şarkısı yarışmadaki düzenlemeden çok farklı bir şekilde yer alıyordu. O yıllar Grup Denk ile Eurovision elemelerine giren Oya Bora ikilisinin Bora’sı Bora Ebeoğlu’nun da söz ve müzikleriyle katkıda bulunduğu ve düzenlemelerinin Turhan Yükseler’e ait olduğu bu albüm pek tutmadı ve ayrılığı kesinleştirdi. İşte o albümden birkaç şarkı…


Solo kariyer bölümüne geçmeden önce araştırma yaparken bulduğum bu resmi paylaşmadan geçmeyeceğim. Elbette müzik kariyerlerinde birliktelikler ayrılıklar olabilir. Ama bu gördüğüm gerçekten çok ilginçti ve açıkçası beni biraz kızdırdı.

İşte o fotoğraf

5
Emel’in İlk Solo Albümü Kapağı 1991

Vallahi bu ilginç albüm kapağını kim düşünmüş gerçekten bilemiyorum ama pek hoş olmadığını söylemeliyim. Emel, müziğe beraber başladığı Erdal ile olan fotoğrafının Erdal bölümünü yırtık ve aşağı sallanır bir biçimdeki halinin önünde gülümseyerek poz vermiş. İster pazarlama taktiği diyin ister dikkat çekme çabası (ki bu çabaya gerek yok onca yarışmadan sonra) ben bir anlam veremedim. Ancak o zamanki tepkiler sonucu albümün basılan ikinci baskısında kapak değişmiş ve bu kapak tarih olmuştur(!) Yorum sizin…

emel-karlar-duser__15331632_0
Aynı Albümün İkinci Baskısındaki Kapak 1991

Açıkçası o resmi gördükten sonra ilk röportajlarındaki bu bölüm aklıma geldi.

Emel’in sahne yaşamı Videokondu ile başlamış olduğundan Erdal kadar deneyimi yok. Bu nedenle hiç ayrılmıyor ortağından. Onun görüş ve önerileri ışığında davranmayı yeğliyor.

Hey Dergisi 18.06.1984

Solo Kariyer

Ve geldik solo kariyere… Erdal Emel’le yolları ayırdıktan sonra 1991 yılında Candan Erçetin, Mehmet Ali Erbil ve Çiğdem Tunç ile Grup 4×1 adı altında Eurovision Türkiye Elemeleri’ne ”Hey Sen” isimli parçayla katılmıştır. Grup ve şarkı dikkat çekse de elemeleri geçememişlerdir.

Ayrılıktan Sonra İlk Solo Albüm ”Cana Cansın”

8

Hey Girl Dergisi’nin Temmuz 1991 sayısında Hatice Irmak’ın kaleme aldığı yazıda Erdal’ın ilk çocuğu Doğa ve eşi Piraye Çelik ile fotoğrafı ile karşıma çıkıyor. Cana Cansın albümünün hazırlıklarını yaptığını belirten Erdal, bu albümünü oğlu Doğa’ya armağan ediyor.

Albümde 3 tane Erdal şarkısı var. Ödüllü şarkısı ”Gittin Gideli” yarışmadaki haline yakın bir düzenlemeyle dikkat çekiyor. Albümün patlayan şarkılarından biri de ”Tek Çaremsin Sen” ismiyle albümde bulunan ”Tek Kürekçim” şarkısı… Kenan – Ozan Doğulu imzası taşıyan bu şarkı 1 yıl sonra yayınlanan ilk Kenan Doğulu albümünde de yer almıştır. Albümde benim dikkatimi çeken bir diğer şarkı da ”Bir Harmanım Bu Akşam”… Fikret Kızılok imzası taşıyan bu şarkıyı Erdal o harika sesiyle müthiş yorumlamış. Eda – Metin Özülkü,  Melih Kibar, Zeynep Talu, Erkin Koray gibi isimlerin şarkılarını barındıran albümün vokal kadrosu da oldukça geniş ve kaliteli. Atilla Atasoy, Candan Erçetin, Grup Gündoğarken, Coşkun Demir gibi isimlerin vokal olarak katkıda bulunduğu albüm hakkında söylenecek pek bir şey olmasa gerek. Albümün altyapısı biraz sentetik seslerin var olduğu bir çalışma olsa da genel olarak başarılı bir albüm. Tabi ki Pop patlamasının yaşandığı o yıllarda bu albüme gereken önem verildi mi orası ayrı bir mesele… Albümde bulunan güzel bir not:

“Hiçbir karşılık beklemeden sadece müzik adına bana seslerini hediye eden sevgili dostlarım: Atilla Atasoy, Coşkun Demir ve Grup Gündoğarken’e sonsuz teşekkürler”



Ya Hep Ya Hiç

10

Erdal, ”Cana Cansın” albümünün hemen 1 yıl sonra ”Ya Hep Ya Hiç” albümünü yayınlar. Albümdeki Ümit Sayın imzalı ”Gülendam” , ”Olmaz ki Böyle Yar” , ”Yok Yok”(ki bu yazıyı yazarken onu dinliyorum :)) dikkati çeken şarkılardır. Bu albümdeki en ilginç taraf Erdal’ın söz ve müzik olarak hiç bir şarkısının bulunmadığı tek albümüdür. Altyapı önceki albüme göre biraz daha akustik tınılara dönse bile 90lar ruhundan bir şey kaybetmemiştir. Ben bu albümü ”Cana Cansın” albümüne kıyasla daha keyifle dinlediğimi söylemeliyim. Akustik yapının biraz daha kendini gösterdiği bu albüm bence Erdal’ın yapmak istediklerine bir adım daha yaklaştığının önemli bir işaretiydi. Bu albümde Ümit Sayın dışında Eda – Metin Özülkü, Ozan Doğulu, Levent İldem, Ozan Çolakoğlu ile çalışmış. Albümün en şirin yanı da kuşkusuz ”Acil Aşk Değil” şarkısında o zamanlar 2 yaşında olan oğlu Doğa’nın vokal yapmasıdır 🙂 İşte size bir kaç şarkı…

Son Albüm ”Erdal”

11

1993 yılındaki albümünden sonra Erdal aynı yıl Eurovision elemelerine bireysel olarak ilk defa ”Yanımda Olamazsan” isimli şarkıyla katılmış, ancak elemeleri geçememiştir. İki yıllık sessizlik ardından yepyeni imaj ile o günlerde her albümün çıktığı Raks Müzik bünyesindeki Neşe Müzik’ten ”Erdal” isimli albümünü çıkarmıştır. Albümdeki söz ve müziği Erdal’a ait olan ”Canımın İstanbul Köşesi” çok sevildi. O günlerin popüler gençlik ve müzik dergisi TOP POP’un Müzik listelerinde 23 hafta listede kalmış, listeye girdiği 6. haftada 3. sıraya kadar yükselmiştir. Yeni imajıyla yeniden ortaya çıkan Erdal, birden dikkatleri üzerine toplamıştır. Çok sevilen ”Canımın İstanbul Köşesi” de Deniz Akel’in yönetmenliğinde klip çeken Erdal, 1995 yılında yayımlanan TOP POP dergisinde (ciltleme yüzünden tam tarih veremiyorum) şarkının hikayesinden bahsetmiştir:

Erdal: Çıkış noktası da çok uzakta olan bir arkadaşım… Ama yanlış anlaşılmasın, eski sevgilim filan değil. Bayan arkadaşımın bana hitabından kaynaklandı. Bana ”canımın İstanbul köşesi, ne yapıyorsun” diye telefon açardı. ”Bu sözü bir şarkıda kullansam nasıl olur”diye düşündüm. Bence bu şarkı duygusallığın özünü yansıtıyor…

Röportaj: Çiler Süyev

TOP POP 1995

Şarkı başlangıcındaki kadın vokal solosu da kulağımıza çok tanıdık gelen bir isim olan Yıldız Tilbe’ye ait…

Kendi şarkıları yanı sıra Bendeniz, Hakkı Yalçın, Uğur Başar gibi isimlerle çalışan sanatçı, Doğulu kardeşlerle çalışmaktan bu albümünde de vazgeçmiyor…

Akustik altyapıların sentetik altyapıların önüne geçtiği bu albüm Erdal’ın en çok ses getiren ve adından en çok söz ettiren albümü olmuştur.

Albümün tamamı için 

Spotify Web Çalar

Erdal Nerede ?

Emin olun bu soruyu bende araştırma yaparken defalarca sordum. Son olarak 1997 yılında söz ve müziği kendisine ait olan ”Seninle” isimli parçayla Eurovision Türkiye Elemeleri’ne katılmış ve sonra ortadan kaybolmuştur adeta. Bu kadar iyi bir erkek sesinin bunca yaptığı iyi çalışmadan sonra ortadan kaybolması ve ortaya yeni bir albüm çıkaramaması beni de şaşırtmıştı. Ama işin iç yüzü ne yazık ki öyle değilmiş. Ki bunu öğrenince şaşkınlığım bir kaç kat daha arttı. En sonunda Erdal’la yapılan bir röportajı buldum. Şafak Karaman’ın Müzik Dergisi TV kanalında yapılan bu röportajda açık açık anlatıyor. İsterseniz onun anlatımıyla olanları dinleyelim. İşte Erdal’ın Şafak Karaman ile yaptığı röportaj:

Videonun yükleniş tarihi 2009… Bu tarihten beri üzülerek söylemekteyim ki bir Erdal albümü ne yazık ki gerçekleşemedi 😦 .

Bu röportajdan 2 yıl sonra (yani 2011 yılında) Ümit Sayın, başkası tarafından seslendirilmiş bestelerini ”Söz Müzik Ümit Sayın” albümüyle bestelerini ilk verdiği sanatçılarla düet yaparak yeniden seslendirmiştir. Ve tabi ki albümde 1993 yılında Erdal’a verdiği ”Gülendam” şarkısını Erdal ile yeniden yorumlamıştır. Erdal’ın 2000li yıllardaki yayınlanan ilk stüdyo kaydıdır.

Erdal ile ilgili o röportajı bulduğumda yandaki önerilen video kısmında Yunanca bir ismin yanında Erdal’ın ismi dikkatimi çekti. Videoyu açıp dinlemeye başladığımda çok şaşırdım. Erdal Yunanistan’da 2013 ve 2014 yıllarında kaydedilen birinin bestesini yaptığı iki şarkıyla karşıma çıktı. Zoe isimli bir sanatçının şirketinden çıkan bu kayıtları da sizinle paylaşmak istiyorum 🙂

Ve ve ve yolculuğun sonunda beni eski bir şarkının yepyeni versiyonu karşılıyor. 2015 yılında çıkan, içinde X Factor yarışmasıyla tanıdığımız İlyas Yalçıntaş’ın yarışmada söylediği ”İncir” şarkısının da bulunduğu Enbe Orkestrası albümü. Albümün içinde yepyeni düzenlemesiyle Erdal’ın en sevilen şarkısı olan ”Gittin Gideli”nin harika düzenlemesiyle karşımıza çıkıyor. Yıl 2015 olmasına rağmen Erdal, sesinden, yorumundan hiçbir şey kaybetmemiş bir şekilde karşımıza çıkması bence olağanüstü…

Son Söz

Evet yazıya başlayalı 7 saat oldu.Tahminen 5 günümü internet başında 5 günümü eski dergileri karıştırmayla geçirdiğim bu 10 günü hayatımın en eğlenceli 10 günü olduğunu söylemeliyim. Bu kadar güzel sesli, güzel yürekli bir insanla yazı macerama başlamak iyi bir karar oldu bence 🙂 Artık bu güzel sesli, güzel yürekli müzik insanının müziğe dönmesi ve kaliteli müzik dinleyicilerinin mutlu etmesinin zamanı gelmedi mi sizce ? Keşke 40. yıla Enbe Orkestrası ile yapacağı en sevilen 5 şarkısının bulunduğu bir ara albümle dönüş yapsa Erdal… Tabi bu benim hayalim ama olsa da güzel olurdu değil mi ? 🙂 Sözün kısası

İYİ Kİ VARSIN ERDAL ÇELİK 🙂


Erdal Çelik – 40 Yılın Öyküsü’ için 8 yanıt

  1. 90′ lı yılların muhteşem şarkılarını dilerken Erdal Çelik’ in solo olarak söylediği çok sevdiğim şarkısını hatırlayamadım. Araştırma yaparken yazınızı gördüm. Merak ettiğim ve bilmediğim herşey detaylı. Çok teşekkür ederim emeğinize ve paylaşımınıza.
    Bu arada şarkı Gülünü hatırladığım “Gülendam” dı.

    Liked by 1 kişi

  2. Ben onu ismiyle nerelerde ne yapıyor diye aradım.Onun hakkında böyle bir yazı hazırlamanız harikaaaa. Böyle güzel bir sesi herkes tanıyıp şuan dinlemeliydi.Yazınız ve paylaşımınız içi teşekkürler.Erdal Çelik’i yine dinlemek ümidiyle.

    Liked by 1 kişi

  3. Sevgili Blogüfürükçü, emeğinize sağlık. Hem o yıllara gittim hem de titizlikle yapılmış bir bilgi hazinesine ulaşmış oldum. Teşekkürler.

    degerlidiryasamak.blogspot.com

    Liked by 1 kişi

Üfürükçü için bir cevap yazın Cevabı iptal et